Ramazan Ayına Tıbbi Bakış-1 İftar nasıl olmalı?

Oruç maddi ve manevi bir arınma, detoks ve dinlenmedir.

Gerçekten ramazanın ruhuna uygun bir program yapılırsa bedensel, psikolojik ve manevi birçok rahatsızlığa iyi gelir.

Fakat toplumumuzda bu ay için bazı yanlış alışkanlıklar -maalesef ki- yerleşmiştir.

Gerek yeme-içme gerekse de uyku düzeni açısından tıbbi bir yaklaşımla bu alışkanlıklar için bazı önerilerde bulunacağız.

2024 yılı için yaklaşık 13-14 saat oruçlu kalıyoruz. Hali ile insan iftara kadar acıkıyor.

Bu durum çok çeşitli, mükellef sofra hazırlama isteğini tetikliyor.

Hızlı ve karışık yeme iftarda yapılan en büyük yanlışlardandır.

Tokluk hissi geç geldiği için ihtiyaçtan fazla yeme ve sonrasında sindirim için halsiz düşme ve şişkinlik oluşuyor.

Buna bağlı olarak oruçta kilo alan kişilere de sık rastlanmaktadır.

Milyonlarca Gazzeli müslüman açlıkla cebelleşirken mükellef iftar sofrası hazırlamak başlı başına bir problem ve Ramazan ayının ruhuna ters bir davranışken sıhhat açısından da hiç uygun değildir. Bunun önüne geçmek için yavaş ve az çeşit yeme olmalıdır.

Çorba ile yemeğe başlanırsa hem sindirim sistemi hazırlanır hem de hazım daha kolay olur.

Soğuk içecekleri de sofrada çok tüketmek sindirimi bozan başka bir faktördür. Maddeler halinde sıralayacak olursak;

1. Az ve öz yemek temel kuraldır.

2. Çorba, salata ve iki çeşit yemek yeterlidir.

3. Yavaş yenilmeli ve iyi çiğnenmelidir.

4. Sofrada 1 bardak su içmek yeterlidir. Sonrasında bol içilebilir.

5. Tok olmadan sofradan kalkmak gerekir. Tokluk hissi yaklaşık 20 dk sonra gelir.

6. Sıcak sulu yemekler tercih edilmelidir.

7. Hemen sonrasında çay içilebilir. Tercihen bitki çayları olmalıdır.

Bunlara riayet edilirse hem ramazandaki manevi lezzet hissedilir hem de şişkinlik, mayışma, halsizlik daha az görülür.

Dr. Ziya DOLAŞ